Google Arama

25 Ocak 2011 Salı

Neden Firefox 4 Kullanmalıyım ?

Firefox, son senelerin tarayıcı rekabetinin şüphesiz en önemli isimlerinden. Son sürümü Firefox 4 ise yaklaşık bir ay sonra Şubat sonunda çıkacak.

Peki şu an Internet Explorer, Chrome, Safari veya başka bir tarayıcı kullanıyorsanız Firefox 4'e geçmeniz için bir neden var mı? İşte Firefox 4'e yükseltmeniz konusunda değerlendirmeniz gereken bazı önemli nedenler:



Hız

Firefox 4, farklı alanlarda Firefox 3'e göre daha hızlı. TarayıcınınJavascript motoru baştan yazıldı ve Gmail gibi koda dayanan sitelerde önemli bir performans artışı sağlıyor. Rendering hızı dışında tarayıcının genel hızında da artış var. Sayfaları hazırlamada 3D grafik kartınız da kullanılıyor.

Eğer yavaş bir PC'ye sahipseniz ve Firefox'u yavaş olması nedeniyle bıraktıysanız, Firefox 4'ü denemelisiniz.



Güvenlik

Firefox 4, Javascript programlarınıbölümlere ayırarak güvenliği bir adım öne taşıyor. Tarayıcı açık kaynak kodlu olduğundan kodları herkes tarafından incelenebiliyorve bu konuda Internet Explorer ve Safari'den avantajlı.

'Bulut' özellikleri

Firefox 4 ile yer imlerinizi, parolalarınızı, tercihlerinizi, geçmişlerinizi ve sekmelerinizi 'bulut'ta saklayabiliyorsunuz. Bu işlevi kullandığınızda farklı PC'lerde kullandığınız Firefox tarayıcıları arasında eşitliği sağlayabilirsiniz. Buna Android veiOS cihazlarındaki Firefox da dahil.

İnternete farklı yerlerde sıklıkla bağlanıyorsanız, Firefox 4'e geçmek isteyebilirsiniz.



HTML5 desteği

Firefox 4 de tüm yeni tarayıcılar gibi HTML5'i destekliyor. Firefox 4'ün yaptığı ancak diğer tarayıcıların yapamadığı şey ise Indexed DBişlevi sayesinde çevrim içi verilerin çevrim içi olarak saklanabilmesi.

Gizlilik

'Gizli tarama' modu, Firefox 4'le beraber daha belirgin bir hale geliyor. Hangi siteleri ziyaret ettiğinizi açığa çıkaran bir CSS açığı da bu sürümde gideriliyor.

Gizlilik ve güvenlik eklentileriyle beraber Firefox, gizlilikte en yetenekli tarayıcılardan biri olacak.



Yeni tasarım

Sekme grupları, yeni kullanıcı ara yüzü ve diğer küçük geliştirmeler Firefox'un ara yüzünü yeniledi. Sade bir tasarıma sahip olanFirefox 4, ekranın üst bölümündeki tüm boş alanı kullanıyor ve web sayfaları için geniş bir alan sunuyor.

Eklentiler

Firefox her zaman en iyi eklentilere sahip olmasıylabiliniyor. Firefox 4 de bu konuda farklı değil, önemli eklentilerin de bir çoğu şu an Firefox 4'ü destekler durumda. Firefox'un geniş eklenti desteği sayesinde tarayıcınızla neredeyse her şeyi yapmanız mümkün.

Hackerlar Sitelere Nasıl Saldırır ?

Büyük bir hacker saldırısıdüzenlendiğinde, olayın medyaya yansıması genellikle çok gösterişli olur. Bu saldırı, çok önemli bir olaymış gibi ve saldırıyı düzenleyen hackerlar, inanılmaz yeteneklere sahip bilgisayar kurtları olarak gösterilir. Bu doğaüstü yetenek benzetmesi, elbette gerçeği yansıtmıyor.

Bazı basit araçları ve mantıksal bir yaklaşım kullanan hackerlar, web sunucularını keşfedilmeye hazır oyun alanları haline getirebiliyorlar. Tabi ki, elde ettikleri bu keşif imkânını çoğunlukla siteleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak veya sitelere zarar vermek için kullanıyorlar.

Peki, web site yöneticileri olarak açıklardan ve getirecekleri olası tehlikelerden nasıl korunabilirsiniz? Açıklardan korunmayı öğrenmenin en iyi yolu, hackerların yaklaşımını tahmin etmekten geçiyor.

Bu makalemizde, hackerların bir saldırıyı nasıl planladıklarını ve hedeflerini ana çizgileriyle anlatacağız.



Bir saldırgan, herhangi bir web sitesini incelemeye değer bulursa, ilk adım olarak hedefine ilişkin temel bir tablo oluşturmaya çalışır. Bu tablo, sitenin bir haritası gibidir ve hedefin hangi bloklardan oluştuğunu, bu blokların birbiriyle olan ilişkisini anlamasını sağlar.

Ne yazık ki, web sitelerinin rutin işleyişi bile saldırganların hiçbir emek harcamaksızın bilgi edinmelerini sağlayabilir. Örneğin, sitede bir üyelik girişi gerçekleştiriyorsa; saldırganlar, kullanıcı adlarının ve şifrelerinin bulunduğu bir veritabanı olduğunu öğrenmiş olurlar. Bu örnekteki üyelik sistemi sitenin bir bloğunu oluşturur.

Eğer söz konusu olan bir alışveriş sitesiyseözel ihtiyaçlara yönelik olarak elle girilmiş birçok kod söz konusudur ve saldırganlar kodlarda acemice yapılabilecek potansiyel açıkları ararlar.

Bunun yanında saldırganlar, reklam sağlayıcıları ve siteye bağlı harici besleme kodlarını da inceler. Ayrıca alan adının DNS kayıtlarından da faydalanırlar.

DNS kayıtları tüm internetin basit adreslerle ulaşılabilir olmasını sağlıyor olabilirler, ancak DNS sunucuları aynı zamanda halka açık bilgi kaynaklarıdır.



Windows ve Linux'ta DNS sorgulama araçları mevcuttur, ancak bunlar karmaşık komut satırı uygulamalarıdır. Neyse ki kolaylıkla DNS sorgulaması yapabileceğiniz,Kloth.net gibi sayısız web sitesi mevcut. Bu gibi sitelerde sadece ilgilendiğiniz alan adını yazıp giriş tuşuna basmanız yeterlidir. Gelecek yanıt sayfasında, alan adına ilişkin IP adreslerini görebilirsiniz.

Alan adı sorgulamasını, başına www. ekleyerek yapmanız durumunda, sunucu bilgilerine ulaşmanız mümkün olur. Aynı şekilde, alan adına ilişkin mail sunucularına ait bilgiler de edinilebilir.

Bu sorgulamaların bir başka önemli adımı ise nmap gibi, bir port tarayıcısı kullanmaktır. Bu sayede sunucu üzerinde hangi servislerin çalışmakta olduğu keşfedilebilir.

Nmap, açık olabilecek portlara, özenle hazırlanmış paketler gönderir ve gelen bilgileri değerlendirir. Gelen bilgi ise hangi hizmetin aktif olduğunun yanı sıra, sunucunun işletim sistemi gibi ayrıntılı bilgiler de içerebilir. Böylece saldırganlar, saldırı planlarını bu bilgilere göre şekillendirebilirler.



Saldırganlar, hedeflerine ilişkin bir tablo oluşturduktan sonra dikkatlerini web uygulamalarınayöneltirler.

Bilgisayar dünyasının bir gerçeği olarak hiçbir uygulama hatasız değildir ve saldırganların şansına; çok yetenekli olmayan programcılar, web uygulamalarında genellikle aynı varsayımları ve benzer hataları yaparlar.

İlk adım, uygulamaların nasıl işlediğini haritalandırmaktır. Saldırganlar sitede gezinerek, sayfa isimlerini, içeriklerini, hangi sayfaların üyelik gerektirdiği gibi bilgileri not ederler. Böylece, sitenin dizin yapısı hakkında önemli bilgiler edinirler.

Siteye ilişkin dizin haritalandırması saldırganlara, programcının yetenekleri hakkında da bilgi sağlar. Zira bazı belirli dizin yapıları, site oluşturma programlarında kullanılır. Böylece saldırganlar, söz konusu programın bilinen açıklarını kullanarak siteye saldırı düzenleyebilirler.



Saldırganlar, bilgi giriş kutularının kullandığı yöntemleri de not alırlar. Kutular GET yöntemini mi, POSTyöntemini mi kullanmaktadır? Her ikisi de sitenin hangi işleme yöntemlerini kullandığını belirtir ve sistemin zayıflıklarını test etmekiçin kullanmalarını sağlar.

İnternet adresi, sitenin ana dizinini göstermek üzere ayarlanmıştır ve saldırganlar farklı dizin adları ekleyerek neye ulaşabileceklerini öğrenmeye çalışırlar. Örneğin,www.kurbansite.com adresini hedef alan saldırgan,www.kurbansite.com/admin gibi bir adresi deneyerek, yönetim paneline erişip erişemeyeceğini görmeye çalışır.

Gizli klasörleri öğrenmenin bir diğer yolu da, robots.txt dosyasıdır. Bu dosya, arama motorlarına yönelik bilgi sunmak için bulunur ve onlara hangi dizinlerin listelenip, hangilerinin listelenemeyeceğini gösterir.robots.txt dosyası, bir saldırganın bilmemesi gereken verileri içerebilir. Bu sebeplerle bilinmemesi gereken sayfaların bilgilerini bu dosyalarda vermemek ve bulunmasını istemediğiniz dizinlere belirgin isimlervermemek önemlidir.

Bunların yanında CSS dosyaları, gömülü kodlar gibi içerik bilgileri de, saldırganlara programcının yeteneği hakkında bilgi verir ve hangi açıkları arayacakları hakkında ipucu edinmelerini sağlar.



Saldırgan artık; gizli klasörlerin listesine, işletim sistemi bilgilerine, olası açıklara ilişkin tahminlere ve sitenin temel haritasına sahiptir.

Seçebileceği birçok adım vardır. Bunlardan en basiti bir şifre kırıcıyazılımı, yönetici girişine yönlendirmek ve giriş şifresini bulmasını beklemektir. Böylece bilgi çalabilecek, bunları satabilecek ya da basitçe sitenin giriş sayfasını değiştirebilecektir. Bu girişimler daha çok, hacker olduğunu iddia eden gençler, yani lamer olarak tabir edilen kişilerce kullanılır.

Gerçek hackerlar daha ziyade sitedeki zayıflıkları keşfetmeye yönelirler. Örneğin SQL hizmetini inceler, bir telnet istemcisini veritabanı yönetim sistemine bağlamayı denerler.

Daha bilgili hackerlar ise denemeye devam edecek ve veritabanına müdahale etmeye çalışacaklardır. Sonraki girişimleri, tüm veritabanıtablolarını listelemek olacaktır. Kullanıcı bilgilerine veya kredi kartı bilgilerine ulaşmaları durumunda, yegâne hedeflerine de ulaşmış olacaklardır.

Kendi Google Chrome Temanızı Oluşturun



Google'ın ünlü tarayıcısı Chrome'un tema galerisi yayına girdiğinden beri yeni temalar siteye düzenli bir şekilde ekleniyor. Peki hiç kendi temanızı yapmayı düşündünüz mü? Bu aslında hiç de zor değil.

Kendi temanızı yapmak için tek gereken bazı kuralları bilmeniz ve biraz çalışma. Harici bir programa ve kodlamaya gerek olmadan, basit birresim düzenleyici ve metin düzenleyiciyle temanızı oluşturabilirsiniz.

Makalemizin uzunca olması gözünüzü korkutmasın, muhtemelen ilk temanızı hazırladıktan ve bir kaç denemeden sonra bir daha okumanıza gerek kalmayacak! İşte Chrome'da tema yapma rehberi...



Chrome temalarında herhangi birJavaScript veya HTML kodukullanılmıyor. Her temada şu iki öğe mevcut:

1. Birkaç resim
2. Bir .json bildirim dosyası

Bu öğeler temayı oluşturmak üzere .crx biçimi olarak sıkıştırılıyor (bu işi Chrome yapıyor). .crx, ZIPdosyasının Chrome tarafından kullanılan bir varyasyonu.

İşte adım adım bir duvar kağıdından hazırladığımız Chrome teması 
Önce:


























Sonra:






























Yeni bir sekme açıldığında tüm bağlantıların görünmesini sağlamak için resmi biraz karartmanız gerekiyor. Bir Chrome temasıhazırlayabilmek için şunlara ihtiyacınız var:
  • Temada kullanacağınız duvar kağıdı
  • Efekt eklemeyi düşünüyorsanız bunun için bir resim düzenleyici (Paint'i kullanabilirsiniz ama daha güçlü bir araç arıyorsanız ücretsiz Paint.net bu konuda oldukça başarılı)
  • Not defteri gibi bir metin düzenleyici
  • Temanızın nasıl görüneceğine dair yaratıcı bir fikir.

Gerekli araçlara sahipseniz yapmanız gereken işlemler şunlar:

1. Adım: Temanızın adınıbelirleyin ve bu isimde bir klasör oluşturun. Ardından bu klasörün içinde "images" adlı bir klasör daha oluşturun (temanızda kullanılacak resimler bu klasörde yer alacak).

2. Adım:
Temanız için resimleri oluşturun: İyi görünen bir tema için dört temel resim öğesine ihtiyacınız var. Temanın yapımcısını gösteren tema logosuöğesi ise isteğe bağlı. İşte gerekli öğeler ve açıklamaları:

1. Tema çerçevesi: Bu resim, Chrome
temanızın çerçevesi ve 'Kapat', 'Büyüt', 'Küçült' düğmelerininarka planı olarak görüntülenir. Bu resmi kullanmamayı tercih ederseniz Chrome temanız varsayılan Chrome teması gibi davranacak ve işletim sistemine ait başlık çubuğugösterilecektir.
Resim gereksinimleri: En küçük yükseklik: 30 piksel, genişlik kısıtlaması yok

2. Tema araç çubuğu: Bu resim, ileri geri ve yenile düğmelerinin arka planı olarak gösterilir. Şu anki sekme ve araç çubuğu bu resimle temsil edilir.
Resim gereksinimleri: En küçük yükseklik: 120 piksel, genişlik kısıtlaması yok.


3. Tema sekme arka planı: Bu resim birden fazla sekme açık olduğunda etkin olmayan sekmelerde gösterilir.
Resim gereksinimleri: En küçük yükseklik: 65 piksel, genişlik kısıtlaması yok

4. Yeni sekme sayfası arka planıBu yeni bir sekme açtığınızda gösterilecek ana resimdir. Önerilen en küçük boyut 800x600'dür ancak ekran çözünürlüğünüzle eş herhangi bir duvar kağıdı en iyisiolacaktır.

5. Tema bağlama resmi: Bu resim tüm Chrome temalarının sağ alt köşesinde görüntülenir. İsteğe bağlıdır.

Resimleri hazırladıktan sonra tümünü birinci adımda oluşturduğumuz 'images' klasörüne yapıştırın.

Ana arka plan resminize uygun iyi resimler oluşturmak için ipuçları


- Temanıza en yakın renkleri kullanmaya çalışın.
- Ana resminizi parçalara bölmek ve uygun resim boyutlarına getirmek için herhangi bir resim düzenleyicisini kullanabilirsiniz.
- Resminizde gradyan efekti kullanmak istiyorsanız, bu harika aracıkullanabilirsiniz.
- Genel bir kural olarak çerçeve resmi en koyu, sekme arkaplan rengi en açık renkte olmalıdır. Bu tabi ki seçtiğiniz resimlere göre farklılık gösterebilir.

3. Adım
Tüm Chrome eklentileri, yüklenebilir web uygulamaları ve temalar JSON biçimli bir manifest dosyasına sahiptir. manifest.json adındaki bu dosya 4 öğeden oluşur:resimler, renkler, tonlar ve özellikler. Aşağıdaki gibi temel bir manifest dosyası tüm temalarla çalışacaktır. Örnek bir manifest dosyasını buradan indirebilirsiniz.








Şimdi sıra bu kodun farklı bölümlerinin ne işe yaradığınıanlamaya geldi.

images: Temada kullanılan resim öğeleri, manifest.json dosyasının "images" bölümünde belirlenir. Bu dosyalar ikinci adımda oluşturduğumuz ve "images" klasörüne yerleşirdiğimiz resimlerdir.

colors: Bu bölüm altındaki tüm öğeler temada kullanılan çeşitli renkleri belirler. Temanızda kullanılacak renkleri seçerken aklınızda bulundurmanız gerekenler şunlardır:




Durum çubuğu (status bar) rengi, araç çubuğu (toolbar) rengi ile aynıdır.
  • Durum çubuğu metni (status bar text), sekme metni (tab text) ile aynıdır.
  • Araç çubuğu düğmesi metni, yer imleri metni rengi ile aynıdır.

tints: Bu öğe, araç çubuğunda bulunan tüm düğmelerin renk tonunubelirtmek için kullanılır (geri, ileri, yenile, vs. düğmeleri). Ton öğesinin değeri 0'dan 1'e veya -1'e kadar değişir. Bu manifest dosyasında sıkça kullanılan bir öğeli "düğmeleri" kullandık. Bu değeri -1 olarak ayarlarsanız öğenin renginde bir değişiklik yapılmaz. Ton değerleri[Renk tonu, Doygunluk, Parlaklık] şeklinde sıralanmıştır ve 0.364, 0.2, -0.4 gibi değerler kullanabilirsiniz. Değerleri ayarlayarak düğmelerifarkedilecek bir görünüme ulaştırın.

properties: manifest dosyasında properties bölümünü kullanarak ana arka plan resminin davranış biçimini ayarlamanız mümkün. Resmi tarayıcının yukarısına, aşağısına veya ortasına hizalayabilir, x ve y eksenleri boyunca tekrarlanıp tekrarlanmayacağını seçebilirsiniz.

Artık manifest dosyamız hazır! Dosyayı temanız için oluşturduğunuz klasörün içerisinekaydedin (images alt klasörüne değil).

Örnek olması açısından basit bir tema paketi olan Classic BlueChrome temasını buradan indirebilir ve inceleyebilirsiniz.

4. Adım
Resimlerimiz ve manifest dosyamız hazır olduğuna göre artık temamızısınamanın vakti geldi. Yapmanız gereken ilk şey Google Chrome'u açarak uzantılar sayfasına gitmek. Bunun için adres çubuğuna chrome://extensions/ yazıp enter'a basabilirsiniz.

Sayfa açıldığında sol tarafyaki "Geliştirici modu"nun sağında bulunan '+' simgesine tıklayın. 'Paketlenmemiş uzantıyı yükle'ye tıklayın ve temanızın olduğu klasöre gelin.

Temanızın bulunduğu klasöre tıklayın ve Tamam'a tıklayın. Her şey yolunda giderse Chrome temayı yükleyecektir. Temanın doğru görünüp görünmediğini kontrol edin.

Sorun giderme: Uzantının yüklenemediğine dair bir hata alıyorsanız, manifest dosyanızın geçerli bir JSON biçimine sahip olduğuna ve dosya adının manifest.json olduğuna (manifest.json.txt veya manifest.json.doc değil) dikkat edin. Bir JSON doğrulayıcıkullanarak manifest dosyanızın doğru şekilde biçimlendirdiğini doğrulayabilirsiniz. 

Ön-izleme sizi tatmin ettiyse'Uzantıyı paketle' düğmesine basın. Chrome sizin için bir tema oluşturacak ve temayı oluşturduğunuz klasörün ana klasörünekaydedecektir.

Bu işlem, uygulamayı Chrome uzantı galerisine yükledikten sonra güncelleyebilmenize izin veren bir PEM veya özel anahtar dosyası da oluşturacaktır. Her şey yolundaysa Chrome size .crx ve .prm dosyalarının oluşturulduğunu ve bu dosyaların konunumunusöyleyecektir.

Bu süreci birkaç kez denediğinizde tema oluşturmanın ne kadar kolay olduğunu anlayacaksınız. Anlattığımız manifest dosyasına az sayıda öğe dahil ettik. Tema oluşturma konusunda daha da derinlere inmek istiyorsanız Chromium tema oluşturma rehberini okuyabilirsiniz.

7 Ocak 2011 Cuma

Dikkat Edilmesi Gereken 9 Bilgisayar Virüsü

Bilgisayar virüslerine hedef olmak herkesin korkulu rüyası, virüsler üzerinde çalışma yapmak ise pek az kişinin önem verdiği bir iş. Ancak bunu yapan bazı araştırmacılar mevcut. Bu araştırmacılar çeşitli bilgisayar virüslerini ve güvenlik tehditlerini incelemek, nasıl programlandıklarını ve ne tür zarar verdiklerini keşfetmek için oldukça çok zaman harcıyorlar.

Güvenlik tehditleri hakkında sahip olduğunuz temel bilgi, bir riskle baş başa kaldığınızda nasıl davranmanız gerektiği konusunda size oldukça faydalı olabilir. Bilgisayar virüslerinde ise bu çok daha önemli zira yanlış bir davranış tüm verilerinizin silinmesine veya bilgilerinizin çalınmasına neden olabilir. Bilinen virüs türlerini ve verebildikleri zararları PC-Pedia olarak sizin için araştırdık.


1-Boot sektörü virüsü 

MS-DOS'tan kalma "boot sektörü" terimi, depolama cihazındaki ilk sektörü belirtiyor ve genel olarak tüm işletim sistemlerinde kullanılıyor, günümüz işletim sitemlerinde ise bu "master boot record" (ana boot kaydı) olarak adlandırılıyor.

Boot sektörü virüsleri, disket sürücüsünden bilgisayarı başlatabilme işlevini hedef alıyordu. İnternet'in daha sık kullanılması ve disketlerin ölümü, farklı virüs iletim yollarının ortaya çıkmasına neden oldu.

2-'Hijack' saldırıları 

Bu tür virüsler, web tarayıcınızın çeşitli işlevlerini ele geçirerek kullanıyıcı farklı sitelere yönlendiriyor. Bu virüslerin sayısı oldukça fazla ve genellikle içlerinde "Arama" kelimesi geçiyor. CoolWebSearch ise bunun en iyi örneği.




3-Direkt eylem virüsleri 

Bu tür virüsler, diğerlerinin aksine virüs dosyası çalıştırıldığında etkinleştirilir. Virüs, çalıştırıldıktan sonra programlandığı işi yapar ve bir daha çalıştırılana kadar etkisiz kalır.

Virüslerin bir çoğu 'direkt eylem' yöntemini kullanmazlar, zira bu yöntem pek verimli değildir.


4-Dosyalara bulaşan virüsler 

Belki de en yaygın virüs türü, kendini bir virüse yerleştirir ve yerleştiği dosya çalıştırıldığında harekete geçer. Virüs, bulaştığı dosyayı tamamen veya kısmen değiştirebilir.


5-Makro virüsleri 

Microsoft Excel gibi bir çok prodüktivite amaçlı program makro desteğiyle geliyor. Makrolar, belge içine programlanmış bir tür program dili. Ancak bu malesef zararsız görünen bir belgenin içerisine bir virüs gizlemeyi olanaklı kılıyor.



6-Çok parçalı virüsler 

Bu tür virüsler kendilerini farklı yollarla dağıtabilir ve bazı değişkenlere göre bulaştığı bilgisayarda farklı eylemler gerçekleştirebilir.








7-Çokbiçimli virüsler 

Çokbiçimli virüsler zamanla veya her çalıştırma sonrasında şekil değiştirirler. Bu tür virüsler kendilerini bir şifreleme algoritması ile koruyabilir. Bunun amacı ise tabi ki antivirüs programlarına yakalanmamaktır, zira antivirüs programları genlelikle belirli kodları kullanan virüsleri algılarlar. Kodu şifrelemek veya değiştirmek ise virüsün algılanmasına engel olabilir.





8-Yerleşik virüs 

Bu geniş virüs tanımı, kendini sistem belleğine yerleştiren her virüs için geçerlidir. Yerleşik virüsler belleğe yerleştikten sonra orijinal dosyadan bağımsız olarak çalışabilir ve istediği eylemleri gerçekleştirebilir.




9-Web kodlama virüsü 

Birçok web sitesi, ilgi çekici içerikler sunabilmek için karmaşık kodlar çalıştırırlar. Bu kodlar bazen bir virüsü bilgisayarınıza göndermek için de kullanılabiliyor. Sadece bu amaçla kurulmuş zararlı web siteleri mevcut olsa da, bu kodlar bazen webmaster'ların bilgisi olmadan da web sitelerine eklenebiliyor.

Oyun Konsolu mu Alacaksınız ? Ama Hangisi ?


Gerçek bir oyun bilgisayarı için en az 700 Euro'yu gözden çıkarmalısınız. Oyun oynamak için bu kadar para vermek yerine neden bir oyun konsolu almayasınız? 3 büyük üretici Nintendo, Sony ve Microsoft'un 150 Euro'dan başlayan fiyatlarla oyun sistemleri bulunuyor. Birçok oyun konsolu oyun oynamanın dışında da birçok özellik sunuyor. Sony Playstation 3 ile yüksek görüntü kalitesindeki Blu-ray filmlerinizi oynatabilir, Microsoft Xbox 360'da Kinect sayesinde oyun kolları olmadan oynayabilir ve Nintendo Wii ile hareket sensörüne sahip bir oyun konsoluna sahip olabilirsiniz.

Taşınabilir oyun keyfi
Uzun yollar için oyalanacak bir şeyler mi arıyorsunuz? Apple, Nintendo ve Sony her yerde oyun keyfine erişebileceğiniz taşınabilir konsollar ürettiler. PC-Pedia bu oyun konsollarını sizin için araştırdı.

Sony Playstation 3 : Üst Düzey Güç ve Blu-Ray

Sony Playstation 3 oyun konsolu pazarının en yetenekli üyesi. Blu-ray desteği ve uçsuz bucaksız oyunlarıyla bir oyun konsolundan beklenen her şeyi karşılıyor.

PlayStation 3 Slim paketi yüksek oyun zevkini uygun fiyatla getiriyor. PlayStation'un bu kadar tercih edilmesindeki etkenlerden biriside şüphesi sunduğu Blu-Ray desteği. Bu şekilde PS3'ünüzde yüksek çözünürlükteki video ve filmleri oynatabilirsiniz. Ayrıca Sony'nin yeni amiral gemisi 320 GB hafıza sunuyor. Bu hafızaya PlayStation Network üzerinden indirme yapabilirsiniz. Ayrıca Playstation, WLAN oyun kolu desteği, 2 USB girişi,Bluetooth gibi bir çok değişik özellikte sunuyor.

Enerji tasarrufu
Ekim başından itibaren rafları PS3'ün 'geliştirilmiş' modeli "PS3 Slim" süslüyor. Sony Slim modelinde elektrik tasarrufuna önem vermiş ve elektrik ihtiyacını 200 Watt'tan 100 Watt'a indirmiş. PS3 Blu-ray oynatıcı ve DivX desteği ile tam multimedya keyfi yaşatıyor. Bir süre önce açılan yeni Video Store ile 3 Euro'ya SD kalitede ve 5 Euro'ya HD kalitede videoları kiralayabilirsiniz. 8 Euro'dan başlayan fiyatlarla ise filmleri kalitede satın alabilirsiniz(Şuan için sadece SD kalitede filmler bulunmakta). Aynı zamanda Facebook kullanıcıları için durum güncellemesi veya kazanılan "trophy"leri direkt olarak paylaşmak mümkün.  

Move İle Hareket Geliyor 

 Sony Ekim 2010'da hareket algılayıcı konsolu "Move"u duyurdu. Move oyun kolu ve PlayStation Eye kamerası ile oyunları sadece hareket ederek oynamak mümkün. Move oyun dünyasının en ünlü ismi ise Heavy Rain. Artık normalde wireless oyun konsolları ile yapabileceklerinizi hareket kabiliyetli "Move" ile yapabiliyorsunuz. SingStar + Dance'ta move oyun pazarında dans özellikli bir Karaoke oyunu. Playstation Move başlangıç paketi; move oyun konsolu, PS-Eye kamera ve bir demo cd'den oluşuyor. Yaptığımız fiyat araştırmasında yurtdışında bu başlangıç paketinin 60 Euro civarlarında olduğunu öğrendik.

Konsolların gelişimi

Eğer geleceğe bakarsak PS3'ün en popüler konsol olmasını anlayabiliriz. İlerde daha fazla değişiklik beklediğimiz PS3'te muhtemelen daha fazla depolama alanı bulunacak. Ama şuanda bu da problem değil çünkü USB depolama aygıtınız PlayStation'a bağlanabiliyor. Dosya sistemi olarak FAT32'i kullanan PS3'ün NTFS desteği bulunmuyor. FAT32'i dosya sistemindeki sorun ise 4 Gb'tan büyük dosyaları tek bir veri haline gönderememeniz.

Özet
PlayStation 3 en iyiyi isteyen oyuncular için yine ilk sırada yer alıyor. Güçlü donanımı ve Blu-Ray sürücüsü ile diğer oyun konsollarının en güçlü rakibi. PS3'in Slim versiyonuna 160 GB depolama alanı ile beraber 270 Euro'ya, 320 Gb depolama alanı ile beraber 320 Euro'ya sahip olabilirsiniz. Ayrıca PS3 Slim 320 GB + Move Başlangıç paketide 350 Euro karşılığında sizin olabilir.

Microsoft Xbox 360 : Uygun ve Güçlü

 Microsoft Xbox 360 tüm oyun konsolları arasında en iyi online desteğini sağlıyor. Xbox-live ile MSN Messenger üzerinden konuşabilir ve hatta aynı zamanda çoklu oyuncu destekli oyunlarınızı oynayabilirsiniz.

Xbox 360 aynı zamanda ince ve zarif duruşuyla oyun severlerin ilgisini çekiyor. Artık DVD sürücünün sesinde rahatsız olduğumuz, WLAN bağlantınıza her zaman reset atmak zorunda kaldığınız günler geride kaldı. Yeni S versiyonu ile birlikte Microsoft daha önceki oyun konsoluna yeni bir dış görünüş ve daha sessiz bir oyun keyfi kazandırıyor. Yeni serisi sadece siyah olarak çıkıyor ve beyaz 360 versiyonunu geri bırakıyor. Teknik olarak değişmeyen Xbox daha öncede olduğu gibi yüksek grafikli oyunlar için yeterli güce sahip. Ama donanımı DirectX9'un genişletilmiş bir versiyonu ile sınırlı. En yeni grafik oyunlarını ve DX11'deki gibi geliştirilmiş derinlik keskinliklerini Xbox 360'da boşuna aramayın. Bu bir sonraki duyuruya kadar sadece PC için ayrılmış. Xbox 360 paketi ile birlikte yine siyah renkte olan bir oyun kolu da birlikte geliyor.

Kinect

  Birkaç hafta önce Microsoft yeni hareket kontrolü kabiliyetli Kinect'i Xbox 360 için piyasaya sürdü. Kinect adındaki paket; sensör barı, kullanım için gerekli bilgileri ve hareketleri ekranda göstermeniz için gerekli talimatları içeriyor. Sony Move ve Nintendo Wii'ye karşı olarak Kinect ekstra bir oyun konsolu olmadan hareketleri algılayabiliyor. Oyuncunun sadece hareket etmesi yeterli. Yaptığımız testlerde Kinect gerçekten güzel bir kalite sergiledi. Kinect prensibi çok iyi çalışıyor ve birçok oyunda gerçekten zevk veriyor. Özellikle Dance Central veya Dance Paradise gibi dans oyunlarında hareketleriniz ekrana çok iyi yansıyor. Tüm bu özelliklerin yanında Kinect biraz pahalı. "Kinect Adventure" ve Kinect sensör barı için 150 Euro'yu gözden çıkarmalısınız. Ayrıca diğer Kinect oyunlarının fiyatı da en az 40 Euro.

Özet
Yeni S versiyonu ile birlikte Microsoft konsolu yeniden beğeni toplamaya başladı. Sessizleştirilen sürücü, WLAN, yeterli standart depolama alanı ve daha az güç tüketimi ile yeni Xbox 360 S oyun konsolları arasında yeniden yükselebilir. USB harici disklerle hafızasını arttırabileceğiniz Xbox 360 4Gb'ta yaklaşık 190 Euro'ya sahip olabilirsiniz. Aynı aletin 250 Gb'lık versiyonuna ise 250 Euro'ya sahip olabilirsiniz. Eğer Xbox Live'ı çok kullanıyorsanız, oyun demolarını indiriyorsanız size 250 Gb'lık versiyonunu tavsiye ediyoruz.

Tüm Aile İçin : Nintendo Wii

  Wii'nin en önemli özelliği olan hareket algılayıcı kabiliyeti oyun konsolları arasında yaşana rekabet nedeniyle artık tek değil. Wii'nin bu kadar satılmasındaki sebepler için makalemizi okumaya devam edin.

Nintendo Wii gelişen rekabet ile biraz yaşlandı. Teknik donanım şuan ki oyunlarla ile birlikte eskide kaldı. Grafik olarak zayıf olması ve HD desteği sunmaması eskide kalmasındaki en büyük etkenler. Buna rağmen birçok fanı olan Nintendo Wii'ye talebin azalmadığını görüyoruz. Hareket algılayıcısı ile popüler olan Nintendo'nun ilk çıktığı zamanlarda rakibi yoktu. Kamerası olmayan Wiimote, bir sensör ile sinyalleri alıyor. Mükemmel sensörü sayesinde çok başarılı. Aynı zamanca Nunchuck kolu ile birçok oyunu zorlanmadan oynayabiliyorsunuz. Call of Duty ve Ghost Recon gibi oyunlar dahil olmak üzere her Wii oyunu hareket ile kontrol edilebiliyor. Wii'yi Xbox ve PS3'ten ayıran en büyük özellik olan bu özellik Wii'yi bu kadar popüler yapıyor. PS3 ve Xbox'ta sadece belirli oyunlarda çalışan hareket algılayıcı çoğu zaman basit oyunlarda oluyor.

 Özellikle HD desteği eksikliği ve HDMI çıkışının bulunmaması Wii'nin en büyük eksikliklerinden. Full HD televizyonların popüler olduğu bu dönemlerde en azından 720p desteği sunması gerekiyor. 40 inçi aşkın yeni LCD televizyonlarda Wii görüntüsü hiçte iyi durmuyor. Ama en azından Nintendo 480p desteğine sahip 16:9 seçeneğine sahip, bu seçenek ile televizyon ekranınızın tam genişliğinde görebiliyorsunuz. Almadan önce dikkat etmeniz gereken en önemli özellik ise televizyonunuzun SCART veya komponent bağlantı girişi olması. Wii'nin bir diğer kötü yanı ise yerleştirilmiş bir hafızasının olmaması. Sadece oyunlar için 512 MB flaş hafızaya sahip olan Wii, her ne kadar SD veya SDHC kartlarla 32 Gb'ta kadar genişletilebilse de yetersiz. DVD oynatıcı olarak da Wii'yi kullanmak mümkün değil.

Özet
Tüm teknik sınırlamalara rağmen Wii konsolu aileler için en iyi seçenek olarak duruyor. Wii oyunlarının ucuzluğu ve indirimleri, sevilen oyun karakterleri ve "Zelda" gibi projeleriyle Wii iyi bir seçenek. Eğer hareket algılayıcısı istiyorsanız ve henüz bir oyun konsolunuz yoksa Wii şuan için en iyi seçim. Her ne kadar çoğu oyuncu için Wii tam anlamıyla iyi bir seçenek olmasa da, Wii aileler için en iyisi. Fiyatı ise Wii Sports ve bir kontrol kolu ile birlikte yaklaşık 180 Euro.

Bir Zamanlar İmkansız Denen 8 Teknoloji


Denizaltı aracı, bir zamanlar bize görünmezlik pelerinin yapılmasının imkansız gelmesi gibi olağanüstü geliyordu. Denizaltı, bombalar, radar ve tank bir zamanlar bilim kurgu yazarlarının hayal gücüne konu olurken şimdi bilim bunları dünyaya sunuyor.

Bilim adamları artık hayal gücüne yetişiyor ve bilim kurgu olarak düşündüğümüz teknolojilerin gerçek olması için tek gerekli olan şey zaman. Bu yazımızda ise bir zamanlar olması imkansız görülen ancak inanılmazı gerçekleştiren 8 teknolojiyi sizler için bir araya getirdik.


Lazer silahları 

Bilim kurgu romanlarında ısı ışınları, ışın silahları, plazma tüfekleri genellikle silahlarla benzer işlevi görüyorlar. Intellectual Ventures Labortuvarındaki bilim adamları ise lazer silahları için daha zararsız bir amaç bulmuşa benziyorlar: sinekleri öldürmek. Silah uçan sinekleri havada vurabiliyor.


3 boyutlu hareketli hologramlar 

Arizona Üniversitesindeki bilim adamları 3 boyutlu resimleri her iki saniyede bir görüntüleyebilen bir madde üretmeyi başardılar. Ortaya çıkan hologram, bilim kurguda hayal edildiği kadar akıcı olmasa da bilim adamları hologramın çerçeve oranını artırmak için çalışıyorlar.



Yükselme 

Harvard Üniversitesi Ulusal Sağlık Enstitüsündeki bilim adamları yükseltmeyi iki sene önce başarmışlardı. Farklı molekül kombinasyonlarının itme gücünü kullanan araştırmacılar küçük bir altın kaplı küreyi cam bir yüzeyin üzerinde tutabilmişlerdi.



Uçan kaykay 

Uçan kaykay'ı Geleceğe Dönüş filmlerini seyredenler bilirler. Fransız sanatçı Nils Guadagnin, 'Back to the Future' adlı kaykayını sergilemek üzere 2010'da bitirdi.

Kaykay havada durabilse de uçmuyor. Ve malesef uçarken üzerine yük yüklenmesini desteklemiyor.



Akıl okuma makinesi 

Utah Üniversitesindeki araştırmacılar, beyinin üst kısmına yerleştirilen mikroelektrotlar ile beyin sinyallerini kelimelere dönüştürmeyi başarmışlardı (deney epilepsi hastalığının tedavisi için kafatasının üst kısmı alınan hastalarda denenmişti).

Bu teknoloji ileride felç hastalarının söylemek istediklerini algılamada çığır açabilir


Işınlanma 

Bu gelişme insanların ışınlanabilmesinden çok bilgisayarları ilgilendiriyor. 2009'da Maryland Üniversitesi ve Michigan Üniversitesinden bir grup bilim adamı iki izole atomu hatrı sayılır bir uzaklıktan bilgi alış verişi yapabilmelerini sağlamıştı. Yani bilgi bir bakıma ışınlanmıştı.




Görünmezlik pelerini 

Kaliforniya Üniversitesindeki bilim adamları ışık dalgalarında değişiklik yaparak nesneleri görünmez hale getirmeyi 2008'de başarmışlardı. Alman bilim adamları ise 2010'un başlarında görünmezliğe izin veren bir mini bir pelerin ortaya çıkarmışlardı.


Ticari jetpack'ler 

Karikatür karakteri Buck Rogers 1920'lerden itibaren Jetpack'lerin ünlenmesine yardımcı olmuştu. 1960'lı yıllarda Bell Rocket Belt adındaki jetpack, askeri amaçlar için tasarlanmıştı ve tanıtılmıştı. Sanırız yakın zamanda kendi jetpack'imizi Martin Aircraft'tan satın alabileceğiz!

3 Ocak 2011 Pazartesi

2011 Yılında Bilgisayar Teknolojisi





2010, PC'ler açısından oldukça başarılı bir yıl oldu. Peki önümüzdeki sene ne gibi teknolojiler bizi bekliyor?

2010'da daha hızlı, daha ucuz ve daha da küçük hale gelen PC'lerin gelişiminin 2011'de hızlanması bekleniyor. PC'lerin boyutları ve şekillerinin önümüzdeki sene değişmesi, onlarla dokunmatik ara yüzler gibi farklı yollarla etkileşim kurmamız beklenenler arasında.

Uygulama mağazası modelinin ortaya çıkışı, bulut teknolojilerinin devreye girmesi ve sosyal ağların hızla büyümesiyle yazılım dünyasında da önemli değişiklikler olabilir. Makalemizin devam eden sayfalarında 2011'de meydana gelecek en önemli teknolojik yenilikleri sizlerle paylaşıyoruz.





Yeni donanımlar

Klasik bilgisayar çiplerinde ilk önemli gelişme Intel'in yeni Sandy Bridge işlemcileriyle olacak. Intel'in son senelerde işlemci konusunda kaydettiği gelişmelerin büyüklüğüne baktığımızda çok daha hızlı birperformans elde etmeyeceğimizi düşünebilirsiniz.

Ancak gözden geçirilmiş CPU mimarisi, önemli derecede geliştirilmiş entegre grafikler, donanım video dönüştürücüsü gibi özellikler ilgi uyandıracak. Sandy Bridge, PC meraklılarının aklını başından alabilir.


AMD

2011, CPU'larda Intel'in baş rakibi olan AMD için de anahtar bir sene olacak. AMD, Bulldozer olarak bilinen yeni CPU mimarisini ortaya çıkaracak. Mimari olarak Bulldozer Intel'in Sandy Bridge'inden bile daha yenilikçi görünüyor.

Bulldozer, geleneksel CPU çekirdeklerinde yaptığı yenilikle, daha iyi tamsayı ve kayan nokta performansı elde etti. Bulldozer, Intel'in Sandy Bridge'iyle arayı kapatabilirse bu önemli bir gelişme olabilir.




Grafikler

Intel'in Sandy Bridge mimarisi, donanım video transcoder'ı ile grafiksel olmayan yazılımların 3 boyutlu işlemcilerde çalıştırılması konseptini (GPGPU uygulamaları) daha ortaya çıkmadan bitirebilir.

Sandy Bridge'in geliştirilmiş entegre grafik çekirdeği ile CPU ve GPUbirleşimi çiplerin yükselişi devam edecek.

AMD ve Nvidia, 2011'de güçlü grafik işlemcilerini yayınlayacaklar. Ancak bunlar tükenen soyun son üyeleri de olabilir.

Tabletler

Tablet tasarımlarının çoğunluğu ARM işlemciye sahip Android işletim sistemli olacak gibi görünüyor. Tabletler, küçük PC'ler olmaktan çok gelişmiş akıllı telefonlar gibi bir hal alacaklar.

Intel'in x86 Atom CPU'suna sahip bazı tabletler de tabi ki beklenenler arasında ve bu tabletlerden bazıları Windows 7'yi veya işletim sisteminin bir türevini çalıştıracak. Microsoft'un tabletlere özel bir işletim sistemi yayınlaması da ihtimaller arasında.

Dokunmatik ekranlar

Dokunmatik ekranlar 2011'de PC'lerde yer edinmeye başlamazsa, bu gelecekte de gerçekleşmeyebilir. Ancak dokunmatik tablet teknolojisi eninde sonunda PC'lere de sıçrayacaktır. Klavye ve faredeise dokunmatiğin standart bir hale gelmesi yoğun kullanımlar söz konusu olduğunda şu an zor görünüyor.

Uygulamalar

Cep telefonları, tabletler hatta HD televizyonlar bile artık 'uygulamalar'ı destekliyorlar. PC'lerde ise aslında Intel, ekim ayında açtığı AppUp mağazası ile bu işe başladı bile. Ancak bu mağaza yalnız netbook PC'lerine yönelik.

PC'lerin en geniş uygulama ekosistemine zaten sahip olduğunu söylebilirsiniz ve bu kesinlikle doğru. Ancak geleneksel PC uygulamaları, akıllı telefonlarda bulunan hızlı ve kullanımı kolayuygulamalara göre hantallar.

Microsoft, geçtiğimiz günlerde Windows Marketplace çevrimiçi mağazasını açtı. Windows 8'in tam bir uygulama mağazasına sahip olacağı ise dedikodular arasında. Ancak Windows 8'in 2012'den önce çıkması beklenmiyor.

Yine de 2011 akıllı telefonlardaki uygulama modelinin PC'lerde de yer kullanılmaya başlandığı bir sene olabilir.


Bulut teknolojileri ve içerik-bilinçli teknolojiler

Akıllı telefon akımlarının PC'leri etkilediği bir diğer alan ise bulut teknolojileri. Bunun önümüzdeki sene nasıl bir şekil alacağını kestirmek zor, ancak genel olarak ağır uygulama yüklemelerindentarayıcı tabanlı uygulamalara, medya ve verilerin uzakta depolanmasına ve sosyal verilerin daha pürüssüz bir şekilde entegrasyonuna doğru geçiş olmasını bekleyebiliriz.

Daha çok akıllı telefonları ilgilendiren içerik-bilinçli teknolojilerin 2011'deki rolleri önemli olacak. Günümüzdeki akıllı telefonlar, ışık sensörleri, GPS navigasyonu gibi içerik oluşturucu arayüzleresahipler. Önümüzdeki sene PC'lerin de yakınlık sensörü, ortam ışığı sensörü ve belkide yüz tanıma özelliklerine sahip olmalarını bekleyebiliriz.

PC'ler ve diğerleri

Daha büyük ve hesaplı SSD diskler ve SATA 6Gbps, USB 3.0 arayüzü sayesinde daha hızlı veri aktarımı sağlanacak. Üstün VA panel teknolojisine sahip POC monitörlerin ise 2011'de kendine yer bulmasını bekliyoruz.

2011'de laptop ve netbook'ların ünü daha da artacak. Hepsi bir arada masaüstü sistemlerde sonunda kabuğundan dışarı çıkabilir. 2011, geleneksel kasaya sahip sistemler dışında tüm PC'ler içinönemli bir sene olacak...
//google analitics burada başlıyor //google analitics burada bitiyor